Sanatçı Röportajları
MERSİN ULUSOY ÖZMETE
Kendinizi biraz tanıtır mısınız?
Endüstri Mühendisliği mezunuyum. 7 yıl özel sektörde, uluslararası bir firmada danışman olarak çalıştım. Sonrasında resim ile ifade biçimleri konusunda araştırma yapmaya, resim tekniklerinde kendimi geliştirmeye başladım. Bu süreçte Fovart Sanat Galerisini kurdum. Üretimime bu marka çatısı altında ressam arkadaşlarımla beraber devam ediyorum.
Eleştiriye açık mısınız?
Pek sayılmaz. Duyguları biraz fazla okurum. Yalın bir şekilde anlatacak olursam, sadece konuşmak için eleştirenler insanlar var, onlara dayanamıyorum pek. O nedenle herkesin eleştirisine açık değilim. Ama dinlemeyi sevdiğim hocalarım, arkadaşlarım var. Eksiklerimi gösterdiklerinde, olumlu noktaları değerlendirdiğimizde, konu üzerine tartıştığımızda ufkum genişliyor.
Çalışmanızın içeriğine nasıl karar verirsiniz?
Önemli bir nokta bu. Bazen planlıyorum. Her zaman düşünmüyorsunuz. Özellikle öğrenme sürecinde elinize ne geliyorsa çizmeye başlıyorsunuz. Ya bir ressamın eserinden etkileniyorsunuz ya da bir arkadaşınızın çalışmasından. Ama bazen planlama yaparak zaman kaybetmeye başlıyor insan. Fikirler öyle bir anda gelmiyor çünkü. Bazen paldır küldür boyayı tuvale sürmek için başlıyorsunuz işe. Kötü işler de çıkabilir süprizler de. Belki de planlamadan başladığım işlerim daha iyi oluyor. Stres yok çünkü…
Sizce resim ne anlatır?
Resim, ressamın kendisini anlatır, ressamın düşünceleri hakkında izler taşır.
Resim sanatını nasıl tanımlarsınız?
Zanaat ile sanat kısmı çok karışıyor. Önce bu ayrım yapılmalı ve ikisinin de değerli olduğu anlaşılmalı. Resim sanatını ben de anlamaya çalışıyorum. Bazen içi boş eserler çok şişiriliyor gibi düşünürüm. Ama sorgulamaya yardımcı olması zaten sanatın kendisi. Hep aynı şeyi üretmek, birbirine çok benzeyen içerikler üretmek değildir diyebilirim. Anlatmak istediğiniz konuyu, anlatmaya devam edebilmek için benzer şeyleri çiziyorsanız işte o da resim sanatı. Resim sanatı farklı bir dil. İçinde gizem var, duygu var, anılar var, eleştiri var... Ben de yaparım, ben de çizerim yok..
Sipariş ile resim yapma konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sanat tarihi kitaplarında yer alan ressamlar hep sipariş ile resim yaptılar. Olabilir yani. Ama yine de ressam için zor bir süreç olduğu kesin. Karışmamak, ressama bırakmak lazım.
Resim eğitiminiz boyunca, unutamadığınız, sizde etki bırakan bir olay var mı ?
Birşeyi merak ettiğimde bilgiye aç oluyorum.Resim eğitiminde bilgi size azar azar gelebiliyor. Usta-çırak ilişkisi gibi uygulamalı eğitim var. Ben öyle tecrübe ettim. Çok soru sorarak hocalarımı kızdırmayı başarıyorum. Ama severler beni.
Bu resmi ben de yaparım diyenler hakkında ne düşünürsünüz?
Bunu diyenler hiç durmasın yapsınlar. Basit görünebilir resim. Ama güzelliği basitliğinde veya karmaşıklığında ya da taklit edilemezliğinde değil ki. Bunu dememek lazım. Bunu söyleyeceğine yapmış olsaydın keşke derdim.
Ne zaman resim yapmaya başladınız?
Çok küçük yaşlarda, bakarak taklit ettiğim resimlerle başladım. İlkokulda şirinler dergisinin her sayfasını resmettiğimi hatırlıyorum. Çizgi film izlemeyi hep çok sevmişimdir. Ders defterlerimde hep karakalem resimler olurdu. Lisedeyken matematik defterinde bile sonraki sayfaya geçerken bir bakıyorsunuz Tarzan ve Maymunlar orda 😊
Ne tür resimler yapıyorsunuz?
Ben bir arayış sürecindeyim. Figür de çalışıyorum, zaman zaman portre de. Yaşarken unuttuğumuz bazı duyguları, konuları resmetmeyi isterim. Çalıştığım konulardan bir tanesi güçlü ve öncü kadınlar… Bu konuyu şu an figürle ifade etmeye eğilimliyim, ama yinede bir kısıt yok kafamda.
Sevdiğiniz, örnek aldığınız ressamlar kimlerdir?
Klimt eserlerinin şatafatını çok severim, Francis Bacon, Egon Schiele’in esnek çizgilerini de öyle. Üslupları çok hoşuma gider. Artemisia Gentileschi’ye farklı bir hayranlığım var. O denli çalışkan olmak hayalim. Onlar gibi tutkuyla resim yapmaya çalışıyorum. Ama yaptıklarım sevdiğim sanatçıların işlerine benzemiyor. Kendi bulmak için, üretime bakış açılarını öğrenmeyi hedefliyorum. David Hockney, Saim Erken, Sema Maşkılı'nın renk kullanımı; Nick Runge, Deniz Sharazin, Sean Layh, Lucian Freud'un kendilerine özgü üslüp ve kontrast anlayışlarıyla betimledikleri konular çok hoşuma gidiyor. Bir sürü takip ettiğim sanatçı var. Bunlar birbirine benzer tarzlar değil. Ama çok öğreticiler. Sadece ressam olması gerekmez. Sanatsal eser üreten Adam Sandler, Clint Eastwood, Guy Ritchie gibi yönetmenler var. Kesinlikle teknikleri ve yöntemleri hayranlık uyandırıcı. Tutkuyla senaryoları sanat eserine dönüştürüyorlar. Bu tutkuyu bu heyecanı örnek alıyorum.
En sevdiğiniz resminiz hangisidir, neden?
Aslında hep en son yaptığım resimdir. Öğrendiklerimi uyguladıkça, sorularıma cevaplar buldukça o resmi daha çok seviyorum. Hep en son yaptığım resme daha çok bağlıyımdır. “Ben, kendim ve şahsım” diye kendiyle barışık bir figürüm var. Kendi kendine yeten. Onun yeri apayrı..
Resim yapmak yetenek gerektirir mi?
Bence yetenek doğal bir süreç ile işe başlamak demek. Bazı püf noktaları size biri öğretmeden görmeye, uygulamaya başlarsınız. Ama yeterli zaman ayrılırsa herşey öğrenilebilir. Önce doğru bilgiye ulaşmak lazım, sonrası kolay. Resim de öyle bir şey. İstemekle alakalı. İfade gücünüz daha önemli. O da bir farklı düşünme yeteneği, farklı bakış açısı gerektiriyor.
Neden orjinal bir tablo alınmalı?
Resim sanatını desteklemek için, ressamları desteklemek için orjinal tablo alınmalı. Tablo ilginizi çekmiyorsa alınmasın elbette. Ama pahalıdır düşüncesiyle baskı ürünler, kopyalar alınıyor. Aldığınız tablolar küçük olsun ama gerçek olsun. Ressamlara hayattayken değer verilmeli. Yatırım aracı olarak görülmesi biraz kırıcı bence. Anı yaşamak lazım. Resimlerin imzasına değil de biraz içeriğine bakıp duyguyu yaşamak lazım. O nedenle alınmalı. Ressamın kendi izi var üzerinde.
Resimlerinizi hangi mecralardan tanıtıyorsunuz?
Online sergilerle, digital kanallar üzerinden tanıtıyorum. Küçük bir de atölyem var. Çalışma yaparken gelip oradan inceleyen konuklarım da oluyor
Resimlerinizi üretirken nasıl bir ruh haliniz vardır?
Müzik çok yardımcı oluyor. Bir şeyler dinleyerek yapıyorsam, konsantre olmuş bir şekilde çalışırım. O zaman ne hissettiğimi bilmiyorum. Kendimi dinlemiyorum çünkü. Boyalarla resimle konuşuyor gibiyim. Bazen kendimi sinirli yakalıyorum, bazen çok kıpır kıpır. Çok değişken bir ruh hali.
Hangi malzemeleri kullanarak resim yapıyorsunuz?
Genellikle tuval üzerine yağlıboya veya akrilik çalışıyorum. Farklı malzemelerle denemelerim oluyor. Arayışım sadece resmin içeriği ile değil, malzemelerde de oluyor. Her malzemenin deneyimi başka bir tat veriyor. İlk yağlıboya deneyimim çok komikti, malzemeye hakim olamamıştım. Şimdi aramız iyi..
Eğitiminizde hangi ressamlarla çalıştınız?
MSGSÜ’de SEM eğitimlerinde Erdal Kara ve Fuat Acaroğlu’nun sınıf derslerine; Kemal İskender’in ise online derslerine katıldım. Sonrasında 2019’da Mustafa Özel ile tanıştım ve hala renk, kompozisyon üzerine beraber çalışmalar yapıyoruz. Bunun dışında online workshop yapan bir çok ressamı takip ediyorum. Kendi tarzında üretim yaparken bir ressamdan önemli şeyler öğreniyorum.
Kullanmayı en sevdiğiniz renk hangisidir? Neden?
Bu aralar hardal sarısını çok seviyorum. Bir de koyu kırmızı tonlar. İlerleyen zamanlarda değişebilir. Ben değişen, gelişen biriyim.
Orjinal ve özgün tabloların fiyatları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Göreceli olarak pahalı görünürler. Konuyu sevdiysem o resim pahalı değildir. Benim almaya gücüm yetmeyebilir. O konu ayrı. Ama sanıldığı kadar pahalı değiller. Almak istenirse her bütçeye uygun özgün resim var. Evinize aldığınız mobilyalar daha pahalıdır eminim.
Resimlerinizi kimler almalı?
Benim baktığım gibi o resimlere bakabilenler alsa çok sevinirim. Ama bunu ölçemediğim zamanlar oluyor. Kıymet verenler, yıllarca sevgiyle bakabilecekler alsın. Tablolar mobilya değil, onlar da evin bir bireyi.
Resim konusunda kendini geliştirmek isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Resim yapma konusunu basit bir işmiş gibi algılamamak lazım. Evet herkes resim yapabilir. Herkes güzel de yapabilir. Ama beğenen kişi sayısına göre resmi değerlendirmiyoruz. Resmin bir ifade yöntemi olduğunu düşünüyorum. O nedenle renkleri alıp resim yapmak yetmiyor. Devamlı araştırma ve eğitim gerektiren bir konu. Renklerin anlamını, gücünü araştırmalarını öneririm. Ben öyle yapıyorum ufkum genişliyor. Bir de tek bir hocayla çalışmak yerine birden fazla ressamın çalışma şeklini incelemek lazım. Her ressamın farklı bir dili var. Kişisel gelişim gibi bir şey resim yapmak. Öğrendikçe üslubunuz değişebiliyor. Bunu yapmayınca resim seri üretim oluyor. Robotlar bunları yapabiliyor zaten.
Sizi tanıdığımıza çok memnun olduk.
Vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.